Gitar tekniğinde tremolo; yaylı çalgılarda, ezgide kesintisizlik izlenimini uyandıran etkinin sağ el ile gitara uygulanması olarak tanımlanabilir. Bu uygulamanın farklı çeşitleri bulunmaktadır. En yaygın olarak kullanılan tremolo “dörtleme tremolo” olarak tanımlanabilir; başparmak (p) bas sesler üzerinde dolaşırken diğer parmaklar (sırasıyla yüzük parmağı ‘a’, orta parmak ‘m’, işaret parmağı ‘i’) hızlı ve dengeli bir şekilde, sırayı değiştirmeden aynı teli çalarak, asıl ezgiye süreklilik kazandırır. Başparmağın eşlik seslerini, diğer parmakların ezgiyi çalması nedeniyle, tremolonun, dinleyenlerde iki gitar etkisi yaratan hoş bir teknik olduğu söylenebilir.
Pujol, yazdığı metodun 4. kitap 546 ve 547. paragraflarında tremolo konusuna değinmektedir. Tremoloyu, melodik bir sesin a, m, i parmak sırası ile çalınarak sesin uzatılması ve başparmağın periyodik olarak bas notalarını seslendirmesi olarak tanımlayan Pujol, tremolonun aynı tel üzerinde çalınan bir tür arpej olduğunu dile getirmektedir. Tremolonun uygulanışında, bas notasının melodi notası ile komşu tele denk gelmesi halinde a, m ve i parmaklarının komşu tele dayandırılmaması gerektiği vurgulanmaktadır. Söz konusu açıklamadan, a, m, i parmaklarının diğer durumlarda apoyando tekniğini kullanarak tremoloyu uygulaması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bazı kaynaklar tremolo tekniğinin ilk kez Tàrrega’nın kullandığını belirtmektedir. Ancak Jesuo de las Heras, Tàrrega’ya da birkaç ders veren Antonio Cano’nun (1811–1897) Tàrrega’nın doğumundan birkaç sene önce basılan “Método abreviado” isimli metodunda, “Otro Estudio” (Diğer Etüt) adlı çalışmasında tremolo tekniğinin kullanıldığından söz etmektedir. Ayrıca, Tomas Damas’ın (1825–1890) ileri düzeydeki öğrenciler için çalışma parçası niteliğinde olan “El trémolo, gran nocturno característico para guitarra” adlı etüdün de tremolo tekniğini içerdiği görülmektedir.
Frederick Noad (1929–2001) Tàrrega’dan 30 yıl önce doğmuş olan Giulio Regondi’nin (1822-1872) “Variations In Tremolo from Op.21” adlı çalışmasını, 19. yy.’da tremolo tekniğinin ilk defa kullanıldığı örneklerden biri olarak sunmaktadır. Bu durumun tremolonun Tárrega’dan önce de kullanıldığına yönelik bir görüntü sergilediği dikkat çekmektedir.
Bu verilere bakıldığında, Tárrega’nın tremolo tekniğini ilk defa kullandığı yolunda ortaya atılan savların bilimsel temele dayanmadığı görülmektedir. Ancak Heras; Tárrega öncesi tremolo eserleri ile Tárrega’nın tremolo eserleri karşılaştırıldığında, Tárrega’nın tremolo anlayışının kendisinden öncekilerle, farklı özellikler taşıdığını dile getirmektedir. Heras’a göre Tárrega, tremoloyu bir tekniğin ötesine taşımış; bir form haline getirmiştir. Özellikle “Tremolo Estudio” olarak yazdığı ve sonradan “Recuerdos de la Alhambra” (Alhambra Hatıraları) adını verdiği etüdün yapısı AABBABC şeklindedir. Bu özelliği ile parça, Tárrega’dan önce yazılmış tremolo çalışmalarından ayrılmaktadır. Tárrega’nın bıraktığı diğer tremolo parçalarının da (“Sueño”, “Tremolo on a theme by Gottschalk”) benzer özellikler taşıdığı belirtilmektedir.
Tremolonun, teknik özelliği gereği, gitaristlerin normalden daha fazla efor harcamasını gerektiren bir teknik olduğu söylenebilir. Sağ elin önceki pozisyonu da göz önünde bulundurularak (küçük parmağın gitarın gövdesine dayanması), önceki tremolo parçalarının, Tárrega’nın örneklerinden daha küçük hacimde olması, bu tekniğin uygulanmasında yaşanan zorluklardan dolayı normal karşılanabilir. Yeni sağ el pozisyonu ile bu tekniği uygulamanın kolaylaştığı ve gitaristlerin tremolo performansını arttırdığı düşünülebilir.
Nedir, Neden, Nasıl, Nerede, Ne zaman, Hangi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder