2 Haziran 2011 Perşembe

Hoax Nedir?

Hayal gücü gelişmiş insanlar kendilerine yeni bir eğlence buldu:
Hoax.
Yani yalan içerikli e-postalar...
E-postamız onlarcasıyla dolup taşmaya başladı.

Hazırlayanlar ortaya çıkan kargaşayı zevkle izlemek de bazıları için bir çeşit ego tatmini oluyor. Bu tarz iletilere HOAX adı veriliyor.

Son zamanlarda sanal alemde güçlü bir hoax fırtınası esiyor.
Büyük şirketleri ciddi ekonomik zararlara sokan ve ünlü kişilerin imajını zedeleyen hoax’lar, toplumu yanlış bilgilendirerek insanların günlük hayatlarını büyük ölçüde etkiliyor.

Peki tüm dünyada ortalığı kasıp kavuran bu hoax sözcüğü ne anlama geliyor?

Türkçede şaka, latife, hile, rivayet, oyun anlamlarına gelen hoax, bilgisayar kullanıcıları tarafından ciddiye alınan dedikodu olarak tanımlanıyor.

Genellikle insanları korkutmak ya da insanlarla dalga geçip eğlenmek amacıyla yazılan hoax’lar aslında uydurma hikâyeler.


Çoğunlukla yabancılar tarafından ortaya atılan hoax’lar, Türkçeye çevrilerek e-postalar aracılığıyla virüs gibi yayılıyor.
Yalan, yanlış bilgileri içeren e-postalar okuyanlar için de tam bir zaman kaybı.

Hızla yayılıyor

Bir gün arkadaşınızdan bir e-posta alıyorsunuz.
Ne olduğunu merak ediyorsunuz ve mektubu açıyorsunuz.
Bir bakıyorsunuz ki, e-postada bir polisiye vakadan söz ediliyor:
“Uyandığımda buz gibi bir küvetin içindeydim ve böbreğim yoktu, dikkat edin organ mafyası artık her türlü ortama giriyor…”

Bu içerikte yüzlerce mail dolaşıyor.
Ancak adli tutanaklarda, polis kayıtlarında böyle bir olaya rastlanmıyor.

Ya da diğerleri:
“Lütfen insanlık namına bu mesajı mümkün olduğunca çok kişiye yollayın ve acilde yatan küçük bir kızın hayatını kurtarın…” (Kim bu küçük kız?)

“Yalnız başınıza kalp krizi geçirirseniz hemen bunları yapın…”

“Microsoft uyarıyor Windows’unuzda virüs tespit edildi, hemen sulfnbk.exe dosyasini silin.” (Sakın silmeyin!)

“Bu e-posta’yı 1000 kişiye gönderirseniz Disneyland’dan bedava bir tatil kazanacaksınız.” (Acaba Disneyland’ın haberi var mı?)

“MSN paralı olacakmış hesabınızın aktif olarak kullandığınızı kanıtlamak için bu maili 18 kişiye yollayın, ekrandaki yeşil adam mavi olacak…”

“Bu mektubu 10 dakika içinde yollamazsanız başınıza kötü şeyler gelir ya da yüzünüzde sivilceler çıkar…”

Kafanız biraz karışıyor, şaşırıyorsunuz.
Ancak e-postayı yollamanın faydalı olacağını düşünerek adres defterinizdeki tüm alıcılara yönlendiriyorsunuz. Yalnız tam burada büyük bir hata yapıyorsunuz, çünkü bu şekilde hoax’ların yayılıp ünlenmesine farkında olmadan katkıda bulunuyorsunuz.

En iyi kozları:

Bilgisizlik

Hızla yayılan hoax’lar alıcı kişilerin konu hakkındaki bilgisizliklerinden faydalanıyor.
Gereksiz yere ağa yük getiriyor, sistem kaynaklarını israf ediyor, hatta insanları yanlış yönlendirdiğinden bazen çok tehlikeli bile olabiliyor.

Hoax’ların tek işe yarar tarafıysa, hoax’ı yayan kişiyi tatmin etmek oluyor.

Biraz incelediğinizde hoax’ları içeren e-postaların gerçekte asılsız olduğunu anlıyorsunuz.

Örneğin; açtığınız bir e-postada;
"bu mektup size bol şans getirmesi için gönderilmiştir" deniyor.
Halbuki teknoloji ve batıl inancın bir arada olması akla uymuyor.

Başka bir e-postada;
“X adlı hastanede yatmakta olan, X adlı kanser hastası çocuğa e-posta gönderin, ameliyat parasını çıkarmasına katkıda bulunun” diyor.
Galiba bu çocuk, hastanede 10 yılı aşkın yatıyor. Çünkü aynı e-posta yıllardır sanal ortamda dolaşıyor..

Tanınmış firmalar hoax kurbanı

Hoax’larda, mesajların inandırıcı olmasını sağlamak için tanınmış firmaların ya da insanların ad soyadları, telefon numaraları ve meslekleri yazılıyor.

Hoax’lardan son dönemde oldukça zarar gören firmalardan biri Danone.
Ortaya atılan asılsız habere göre, Fransızlara ait olan Danone, Sabancı Holding aracılığıyla Türkiye pazarına çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimini etkileyecek ürünler sunuyor.

Böylece gelişim döneminde olan Türk çocuklarının zeki olması engellemeye çalışılıyor. Dahası, Danone Türkiye’de kendi kurumuna bağlı olarak çalışan şirket ve dağıtım elemanlarına da yüksek ücretler ödüyor.
Bu yüzden hoax’ta tüketicilere Danone ürünlerini kullanmamaları sıkıca tembih ediliyor.

Ayrıca hoax’ı hazırlayan kişiler daha da inandırıcı olabilmek için e-postada Turan Karadeniz isimli bir öğretim görevlisinin imzasına yer vermiş.

İşin aslı, Sabancı Holding ve Danone yollarını uzun bir zaman önce ayırmıştı.

Ancak hoax’ı hazırlayanlar Sabancı Holding ve Danone arasında olan bu eski bağdan yararlanıyor, böylece iki firmanın da imajını zedeleyerek firmaları ekonomik zarara sokmayı hedefliyor. Ayrıca olup bitenden haberi olmayan, tanınmış bir akademisyenin ismini de kullanarak insanları daha rahat manipüle edebiliyorlar.

Rivayetin kitlelere yayılmasından sonra, Danone firması Karadeniz’e bir tepki mektubu gönderdi. Karadeniz’se adının geçtiği şaşırtıcı olayın asılsız olduğunu net bir şekilde ifade etti.

Danone, akademisyen Karadeniz’in de rol aldığı reklam filmlerine büyük bütçe ayırarak hedef kitlesini ikna etme yoluna gitti.

Tavuğa benzeyen garip yaratıklar

Ünlü Amerikan fast-food zinciri Kentucky Fried Chicken (KFC)’ın başına gelenler de inanılır gibi değildi.

Şirketin, tüysüz, garip tavuklar ürettiği konusundaki hoax geçtiğimiz yıl tüm dünyayı sarstı.

Yayılan e-postalarda ABD’deki New Hampshire Üniversitesi’nin yaptığı araştırma kanıt olarak gösteriliyordu. Ayrıca dünyaca ün salmış firmanın kısa bir süredir marka açılımını kullanmadığı, yerine kısaltmasını tercih ettiği de hoax’ta belirtiliyordu.
Buna neden olarak da kısaltmada tavuk sözcüğünün geçmemesi gösteriliyordu.
Dahası KFC’nin gerçek tavuklar kullanmadığının, aksine mutasyona uğratılmış tavukları kullandığının altı çiziliyordu.

Bu tavukların tüyü, ayağı ve gagasının olmadığına, tavukların vücutlarına enjekte edilen tüpler aracılığıyla yaşatıldığına, tavuklardan daha fazla et sağlayabilmek için tavukların kemik yapısının ciddi ölçülerde küçültüldüğüne de dikkat çekiliyordu.

İddiaya göre, KFC böylece üretim maliyetlerini fazlasıyla düşürmeyi planlıyordu.
Bu nedenle insanlık namına tüm tanıdıklarımızı bu flash haberle bilgilendirmemiz hoax’ta sık sık tembihleniyordu. Daha da inandırıcı olabilmek için e-postalarda tuhaf görünümlü tavukların resimlerine de yer veriliyordu.

Hakkındaki bu uydurma hikaye yüzünden KFC tüm dünyada oldukça tepki aldı.
Hoax tehlikeli bir etki yarattı, çünkü milyonlarca insan KFC’lerin önlerine yığılarak protestolar düzenledi. Sonuç olarak hem ünlü bir firma hem de tanınmış bir üniversite saygınlık kaybetti. KFC satışları düştü.

E-postayla cep telefonu

Nokia’nın dünya çapında bedava cep telefonu dağıttığı da bir zamanlar popüler olan hoax’lar arasındaydı.
Rivayete göre, uluslararası komünikasyon şirketi Nokia, ürünlerini tüm dünyaya tanıtabilmek için bir promosyon dönemi başlattı.
Böylece kamuoyunun nabzını tutacak ve yeni çıkardığı bazı modelleri piyasaya sürüp sürmeyeceğine karar verecekti.
Bedava cep telefonu kazanmak için e-postayı alanların yapması gereken, hoax’ı içeren mesajı 8 kişiye yollamaktı.
Daha sonrada yolladıkları mailin bir kopyasını ’a göndermekti.

İşlem gerçekleştikten iki hafta sonra, Nokia yetkilileri onlarla irtibata geçecek ve hediye cep telefonlarını adreslerine yollayacaktı.

Hediye cep telefonlarını alamayanlar bir süre sonra Nokia’ya şikayette bulunmaya başladılar.

Firmayı sözünde durmamak ve insanları kandırmakla suçladılar.

Telefonları kesilmeyen Nokia, çareyi bir bildiri yayınlamakta buldu.
Gelişi güzel gönderilen e-postaların takip edilmesinin teknoloji açısından mümkün olmayacağının ve Nokia gibi saygın bir kuruluşun ürünlerini tanıtmak için böyle kontrolsüz bir yönteme başvurmayacağının altı çizildi.

NASA’da hoax paniği

Dünya çapında etki yaratan bir diğer hoax ise insanoğlunun büyük bir keşfi ile ilgili.

Apollo adlı uzay aracını kullanan astronotların aslında Ay’a inmediği NASA’nın ve bu olayın içinde olan diğer kişilerin özel stüdyolarda çekilen fotoğraflar aracılığıyla insanları inandırdığı dolaşan hoax’lar arasındaydı.

Hatta NASA’nın bu tarz komplo teorileri üretmeye devam edeceği dedikodusu da yayılıyor.

1999 yılında Gallup Araştırma Şirketi tarafından yapılan ankette, ABD halkının yüzde 89’unun bu hoax’u saçma bulduğu, bu yüzden inanmayı reddettiği ortaya çıkmıştı.

Daha hızlı iletişim kurmamızı sağlayan internet asılsız dedikoduların yayılmasına da elverişli bir ortam hazırlıyor. Hayal gücü gelişmiş kişiler tarafından ortaya atılan hikayeler toplumda kargaşa yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda saygın şirketleri maddi ve manevi zararlara sokuyor.

Gates’in servetine ortak olacağız

Microsoft’un sahibi Bill Gates’in servetini dağıttığı internette dolaşan haberlerden biri.

Güya, Gates çok kapsamlı bir deney üzerinde çalışıyor.
Ona ait olan e-postayı çevresindekilere yollayanlarsa Gates’in deneyine katkıda bulunmuş oluyor, çünkü Microsoft gönderdiğiniz tüm e-mailleri takip edebiliyor ve siz de ona ait olan bu maili başkalarına gönderdikçe size belli bir miktar para ödüyor.

Oysaki e-mailleri sayabilecek bir teknoloji henüz dünyada mevcut değil.
Bu yüzden Gates’in paraları nasıl vereceği büyük bir merak konusu..

Şimdi de, Türkiyenin bütün mali sorunlarını bir anda çözecek kadar dünyanın başka yerlerinde bulunmayan Neptünyum, Hulusyum gibi değerli maden yataklarından,
Bilgisayarların radyasyonuna karşı kaktüs kullanımından bahsedilmektedir...

Aman dikkat ediniz!.. Kanmayınız..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder